Selam vermesini bilmez arkadaşımız Midtown’a Basın ve ilişkileri bölümü departmanın da işe alınır. İş geçmişi nedir nasıldır bilinmez ama beş karış suratla sanırım arkadaşımız Midtown’da eğlenmeye gelmiş olanların morallerini bozarak gönderir. Düşünsenize günde ortalama 10 bin kişi ziyaret ediyormuş Midtown’ı eee hadi bakalım hayırlısı ne diyelim.
Beklide bu Midtown’un bir psikolojik denge uyumudur ne biliyim ? Hani “hııı çok eğlendiniz birazda arkadaşımız sizinle ilgilensin moralinizi bozsun söyle bir dengelenin bakalım”. Evinize öyle gidin… Hayat öyle o kadar da eğlenceli değil, gerçeklerle yüzleşin, zaten bir bakması yeter arkadaşımızın…
Midtown’u ben kendi şahsimce Oasis’in önüne geçecek bir mağaza olarak görmüştüm. Kapalı bir alan içinde oluşu, yazın sıcağı, kışın soğuğa karşı korunaklığı, park sorununu en aza indirmiş olması ve rahat ortamıyla…
Ama görüyorum ki her şey bunlarla bitmiyor. Mekanlar çok çok güzel, dekorlar muhteşem şık olabilir ama içerisinde sizinle asık suratı ile biri ile karşılaştığınızda her şey biter.
İnsana önce güler yüz, kibar bir dil gerekli…
Geçtiğimiz ay ismini vermeyeceğim reklam olmasın… Midtown içindeki bir ünlü ayakkabı mağazası var. Bir çoğumuz uğramış belki bir kaç çift ayakkabı almışızdır. Yılbaşında bir arkadaşım bana buradan bir hediye ayakkabı almıştı. Değiştirmeye gittim. Kasadaki bayan kibardı oooO kadar kibardı ki suratını bi görmeliydiniz. Beni ayakkabıyı değiştirmeye geldiğim için neredeyse dövecekti. Ha bunu da mağazaya birlikte gittiğim arkadaşım söyledi. Aynen şu ifadeyi kullandı. “Dövseydin” diye seslendi kasiyer biraz uzaklaşınca sonra bana dönüp “Ayakkabıyı değiştirme istersen baksana bayan seni dövecek” Hele bir elimizdeki paketi alışı ve tavrı vardı ki gerçektende pişman olduğunuz bir andır o, ama biz eğlenceli insanlarız nede olsa, işi kısa sürede lehimize çevirebiliyoruz. Kasiyer bayanı kısa sürede kafaya alıp çocukluğuna indik tabii…
Neyse Bodrum’da bir işi girmek kıstası böyle bir şey işte, tepeden gelir birileri senin hiçbir deneyimine, mülakatına insan ilişkilerine aldırmadan, sadece birilerinin birileri diye
Sen o en iyi vizyonu yüksek sandığın Midtown Alış veriş merkezinde işe girer sende şaşırır kalırsın. Hayırlısı olsun ne diyelim…
Biz gazeteciyiz kimin nerede ne yaptığını, kimin zorda, kimin sıkıntıda, olduğunu biliriz. Ara ara kendi içimizde de çekişmelerimiz olur ama hiç birimiz, karşı karşıya kaldığımızda bir göz işareti dahi olsa selam vermeden geçmez.
Dediğim gibi önce güler yüz, kibar bir tavır.. Unutmayın her işin özü bu…